SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM MALZEMELERİ ve ÖZELLİKLERİ

Yazı: Mustafa Onur AKIN
mustafaonurakin@gmail.com


Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir üretim, sürdürülebilirlik, çevreye uyum, ürün dönüşümü, ürün yaşam döngüsü



Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim:
Temel gereksinimlere karşılık gelen ve yaşam kalitesini artıran mal ve hizmetlerin üretimi sürecinde;

- Çevreye az etki yapan malzeme kullanımı: Doğal kaynakların tüketimini azaltan, toksik olmayan veya geri dönüştürülebilir malzeme kullanımına yönelik tasarım,
- Yeniden kullanıma yönelik tasarım: Kullanım ömrünü dolduran veya kullanılmayan ürünlerin veya parçalarının başka bir amaçla yeniden kullanımına olanak veren tasarım,
- Paylaşım sistemi yaratma: Kişisel olarak sahip olunan dayanıklı tüketim ürünleri yerine, bu ürünlerin paylaşılmasını sağlayan servis sistemleri yaratmak,
- Onarıma olanak verme: Değiştirilebilir parça kullanımıyla ürünün onarımına ve ömrünün uzatılmasına olanak vermek,
- Enerji- etkin ürün tasarımı: Ürünlerin enerji kullanımını azaltan tasarım çözümleri,

yaşam döngüsü perspektifi çerçevesinde gelecek kuşakların gereksinimlerinin kesintisiz olarak sağlanabilmesine yönelik tüm çabaları kapsayan genel bir kavramdır.

Dünyadaki tüm endüstri kollarında şüphesiz ki, üretimi yapılacak ürünün hammaddesinin doğadan yani dünyadan karşılandığı bir gerçektir. Temel üretim – tüketim zinciri incelendiğinde, doğadan alınan hammadde farklı işlemlerden geçerek yine doğaya atılmaktadır. Bu hammaddelerin üretim sırasında kimyasallarla işlenmesi ve ürüne dönüştükten sonraki aşamalarının ardından ürün ömrünün sona ermesiyle tekrar doğaya atık olarak bırakılması ekolojik sistemlerde çoğu zaman kalıcı tahribata neden olmaktadır. Globalleşen dünya ile birlikte gelişen endüstrileşme ve teknolojik ilerleme bu durumu daha da hızlandırdığından; işletmelerin ürünlerini sürdürülebilir üretim tekniklerini kullanarak tasarlamaları insanlık açısından çok önemlidir.


Çevresel olumsuzlukları en aza indirmek, işletmelerin toplumsal sorumluluklarının belki de en
önemlisidir. İşletmeler bu sorumluluklarını yerine getirebilmek için üretim yönetimine ilişkin kararlarda çevre konularına duyarlı yaklaşımlar göstermeli ve üretim fonksiyonu ile çevre konularını birlikte değerlendirmelidir. Sürdürülebilir üretim, ürün tasarımından malzemenin geri kazanımına kadar bütün aşamaların üzerinde düşünmeyi ve değerlendirmeyi gerektirir. Sürdürülebilir üretim sistemlerinin özel yapısı, endüstrinin sektörüne göre değişecektir. Sürdürülebilir üretimin çevresel ve ekonomik faydalarından yararlanmak için her tür atığın üretimini durdurmak, en azından azaltmak gerekmektedir. Bunun için de endüstriyel süreçler ve ürünlerin bütünlenmiş bir strateji ile sürekli uygulanması önemlidir. Gelecekte, tüketiciler (müşteriler) çevresel konularda daha bilinçli olacaklardır. Son yıllardaki değişmeler göz önüne
alındığında bir işletmenin sürdürülebilir üretimi başarmak için kendi faaliyetlerini kontrol etmenin yanında ürün zinciriyle tümüyle ilgilenmesi ve üretimini sağlık, güvenlik ve çevresel bir yapı üzerine yeniden oluşturması gerekmektedir.

Gelecekteki endüstriyel yaklaşım, yalnızca sağlıklı bir toplum yaratma yükümlülüğüne sahip
olmak değil, aynı zamanda da çevresel olumsuzlukları minimize eden sürdürülebilir üretim sistemlerini de geliştirmektir. Mevcut endüstriyel sistemler dünya doğal kaynaklarının bilinçsiz olarak tüketilmesi yüzünden uzun dönemde sürdürülebilir değildir. Endüstriyel gelişimini tamamlamış ulusların kalkınması da bu tüketim hızında sürdürülebilir olamaz. Gelişmiş ülkelerdeki ekonomik sistemin durağanlığı büyümeye bağlıdır ve gelişmekte olan ülkelerin hiç biri kendi ekonomik kalkınmalarının önüne geçecek sınırlamaları kabul etmeyecektir. Ekonomik kalkınmanın önünü kesmek olanaksızdır ancak bu kalkınma sürecinin sürdürülebilir üretim çerçevesinde oluşması ve gelişmesi bundan sonraki süreçte toplumların geleceği açısından kaçınılmazdır.

Sürdürülebilir üretim sistemiyle üretim yapan firmalara uluslar arası düzeyde sertifikalar verilmektedir. Tekstil sektöründeki firmalara bu amaçla verilen sertifika “SÜRDÜRÜLEBİLİR TEKSTİL SERTİFİKASI” (SUSTAINABLE TEXTILE CERTIFICATE)’dır.


Tekstil Endüstrisinde Kullanılan Sürdürülebilir Tasarım Malzemeleri

- Organik pamuk elyafı, doğal ortamda hiçbir kimyasal kullanılmadan yetiştirilen pamuklardan üretiliyor.
- Bambu elyafı, Asya'da yetişir ve Türkiye'de iplik haline getirilir. Bambu ağacından alınan liflerden oluşan iplik, pamuktan daha parlak, dökümlü, su emiciliği yüksek ve doğal anti bakteriyel özelliğe sahip kumaşa dönüştürülür.
- Soya elyafı, soya bitkisinin liflerinden yapılır. Bu iplikle örülen kumaş, kaşmire ve yünlü kumaşa benzeyen yumuşak, dökümlü, UV ışınlarına karşı dayanıklı, vücut ısısını regüle eden ve doğal antibakteriyel özellik taşımaktadır.


İnşaat Sektöründe Kullanılan Sürdürülebilir Tasarım Malzemeleri

- Yeşil yapılar
Yapıların çevreye olan etkisi, insanların çoğu için endişe verici boyutlara gelmiştir. ABD’de, ticari ve konut binaları toplam enerjinin %40’ını, elektriğin %70’ini, ham maddelerin %40’ını ve tatlı su miktarının %12’sini tüketmektedir. Sera gazı emisyonunun %30’una neden olmakta ve 136 milyon ton inşaat ve yıkım atığı üretmektedir (yaklaşık olarak kişi başına günde 1,3 kg).

Sürdürülebilir tasarım anlayışı, çevreye duyarlı tasarım ve inşaat uygulamaları yapmak suretiyle söz konusu olumsuz etkiyi hafifletmeye çalışmaktadır. Sürdürülebilir tasarım “çevreye karşı sorumlu, kârlı, çalışması ve yaşaması sağlıklı” yeşil binaların yapılmasını hedeflemektedir.
Sürdürülebilir tasarım kavramı yeni değildir. Örneğin, 1930’larda New York şehrinde inşa edilen Rockefeller Center’da çatı bahçeleri ve hareketli pencereler kullanılmıştır. Bu tasarım özellikleri günümüzde “yeşil” olarak adlandırılmaktadır. Ancak 1970’lerdeki enerji krizi ve ortaya çıkan çevre hareketi modern çağın çevre-dostu tasarım anlayışını başlatmıştır.
Sürdürülebilir Tasarımın Standartları
Koruma çabaları ve sürdürülebilir tasarım anlayışı, güneş enerjisiyle ısınma gibi nokta stratejilerden uzaklaşılarak yeşil tasarım gibi bütüncül yaklaşıma odaklanılmasıyla, 1980’lerde ve 1990’larda hız kazanmıştır. Birleşik Devletler Yeşil Bina Konseyi (U.S. Green Building Council – USGBC) Kuzey Amerika inşaat sanayinden bir grup lider tarafından 1993 yılında kurulmuştur.
Günümüzde bu kuruluş sürdürülebilir tasarım için ulusal standart olarak yaygın şekilde kabul görmüş olan gönüllü bazda çalışan LEED (Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) Yeşil Bina Derecelendirme Sistemi’nin (Green Building Rating System) arkasındaki kılavuz güç olarak çalışmalarını sürdürmektedir. LEED dereceleme sistemi ile beş önemli kategoride (arazi kullanımı, iç mekân kalitesi ve enerji, malzeme ve suyun etkin kullanımı) yeşil bina kriterlerine uyanlara ödül puanı verilmektedir.
ABD’de, federal kuruluşlar, eyaletler ve yerel yönetimler, ilgili özel kuruluşlar, LEED standardını sürdürülebilir bina kılavuzu olarak ülke çapında kabul etmiştir. Yüksek LEED puanı (maksimum 69 üzerinden verilir) yeşil bina tasarımını işaret eder ve ilgili proje eyalet ve yerel yönetimler ve hatta sürdürülebilir tasarımı destekleyen özel sermaye kaynaklı organizasyonlar tarafından sağlanan bir dizi mali ve düzenleyici teşviklere hak kazanır.
Benzer standartlar uluslararası olarak da ortaya çıkmaktadır. Kanada LEED programına katılmış ve İngiltere’de faaliyet gösteren BREEAM® (İnşaat Araştırma Çevre Değerlendirme Metodu), Hollanda’nın Eco-Quantum ve İsviçre’nin uyguladığı ”ecoinvent” yaşam çevrimi analizi metodolojisi dâhil olmak üzere çeşitli Avrupa ülkeleri de kendi yeşil değerlendirme programlarını yürütmektedir.
Yeşil Karne
Günümüzde yapı projelerinin çoğunluğu çevresel etkilere pek az önem verecek şekilde tasarlanmaya devam etse de, son dönemlerde sürdürülebilir tasarıma olan ilginin artışını da göz ardı edemeyiz. USGBC raporuna göre LEED-onaylı projelerin sayısı 2002 – 2003 arasında iki katına çıkmıştır. Ayrıca, inşaat endüstrisinin 2003 yılında yaptığı bir ankete göre, görüşme yapılan şirketlerin yaklaşık yarısı yeşil-bina ilkelerine uygun en az bir tane proje başlattığını ifade etmiştir.
Ancak sürdürülebilir tasarımın maliyeti nedir? Yapı projesine ve seçilen “yeşil” önlemlere bağlı olarak, inşaat ve işletme maliyetlerindeki net değişim, giderlerde tasarruf ile kabul edilemeyecek kadar pahalı arasında bir yerde olmaktadır. Uzun menzilli yaşam döngüsü değerlendirmeleri daha güzel bir resim çizebilir, ancak günümüzün sıkı ekonomik koşulları altında inşaat yüklenicileri ve mal sahipleri tasarım ve inşaat için harcadıkları para karşılığında elde edecekleri değer karşısında özellikle hassastır.
Maliyet analizlerini karmaşık hale sokan bir diğer unsur ise şudur: geçmişte tasarım sürecinin ileriki aşamalarında yapılan pek çok mühendislik ve analiz görevleri sürdürülebilir tasarım seçeneklerinin değerlendirilmesine yardımcı olmak amacıyla tasarım sürecinin daha erken fazlarına geçtikçe, tasarım süreci daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır ve kesinlikle yapılmamış olanlar (örneğin doğal aydınlatma çalışmaları gibi) rutin hale gelmektedir.
uygun teknolojiyle desteklenen BIM, sürdürülebilir tasarım, analiz ve sertifikasyon için gerek duyulan bilgileri standart tasarım sürecinin bir yan ürünü şeklinde rutin olarak sağlamak suretiyle, sürdürülebilir tasarım maliyetlerini azaltma potansiyeline sahiptir.


Sonuç olarak;
sürdürülebilir tasarım malzemeleriyle üretim yapmak, dünyanın gerek ekolojik dengesini korumak gerekse gelecek kuşaklara güzel ve yaşanabilir bir çevre bırakmak için kaçınılmazdır.


Bu yazı; talep üzerine hazırlanmış bir araştırmadır. İzin alınmadan ve yazar ismi belirtmeden başka yerlerde kullanılamaz!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİMARİ YAPILARDA GÖRME ENGELLİLER İÇİN İÇ ve DIŞ MEKANDA YAPILAN DÜZENLEMELER

KAYKAY SPORUNUN TARİHÇESİ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİM SÜRECİ

SKATE İZMİR