KAYKAYIN BİLİNMEYEN HİKAYESİ

Yazı: Eren Bey (Yaşadıkça Dergisi-Ankara Life)



KAYKAYIN BİLİNMEYEN HİKAYESİ
Amerikan filmlerinde görürüz hani… 17-18 yaşındaki gençler,kay kaylarının üzerinde son derece akrobatik hareketler yaparlar. Çoğumuz da kimi zaman bir dizinin, kimi zaman bir sinema filminin küçücük karesindeki bu kay kaycıları ilgi ile izler, o akrobatik hareketlerin nasıl yapıldığını merak ederiz.
Bu sayımızı hazırlarken “Acaba ülkemizde kaykay sporu ile uğraşan kimse yok mu ?” sorusu kafamıza takıldı. Ara sıra Meclis parkında rastlıyorduk kay kaycılara ama biz onları bir-iki marjinal tip sanıyorduk açıkçası.
Ama biz bu işi araştırmaya başlayınca çok farklı bir tablo çıktı karşımızda. Kaykayı bir tutku haline getirmiş olan eğitim seviyesi oldukça yüksek bir gurubun varlığını öğrendik mesela.Bu grubun kay kay için yapmaya çalıştıklarını, ne zamandır bu işle uğraştıklarını, yurt dışında kaykaya ya da orijinal adı ile “skateboard” a nasıl bakıldığını da öğrendik.
Bu grubun (daha doğrusu bu bizim tanımımız, onlar kendileri “var olan bir olgu” olarak tanımlıyor) Ankara’daki öncülerinden Onur Akın ile kaykay sporu ve Türkiye’de bu spora bakış açısı hakkında bir röportaj yaptık. Ve çok ilginç bir söyleşi ortaya çıktı.
İsterseniz bu ilginç konuyu ve röportajı birlikte okuyalım:

Yaşadıkça: Sizi kısaca tanıyabilir miyiz ? Kaç yıldır kaykayla uğraşıyorsunuz ?
Onur Akın: İsmim Onur Akın. 26 yaşındayım. 16 yıldır, yani 10 yaşımdan beri kaykay sporu ile ilgileniyorum. Daha önce bir BMX bisikletim vardı ve ben bu bisiklet ile akrobatik hareketler yapardım. Daha sonra meclis parkından geçerken sıkça gördüğüm o zamanki büyüklerimiz olan kaykaycıların yaptığı hareketlere bakarak kaykay yapmaya merak saldım. Ve böylece kaykay maceram başladı.
Ama tabii bu bizim ülkemizde böyle oluyor. Yurt dışında ise bu işe çok ciddi bir biçimde bakıldığı için çocuklar 5-6 yaşında kay kaya eğitmenler ile başlayabiliyorlar.
Yaşadıkça: Kaykayla kaymak sizin için ne ifade ediyor ?
Onur Akın: İnanın bu anlatılamayacak bir şey . Kaykayın üzerinde kaymadan düz durmak bile çok ayrı bir duygu. Bunun tarifi yok. Beyin adrenalinden de farklı bir hormon salgılıyor sanki kaykayın üzerine çıktığımda.
Tabii kay kayla hareket yaparken yer çekimi kanunlarına karşı gelmek çok büyük bir haz.Belki inanmayacaksınız ama bu öylesine bir duygu ki; halen yeni almış olduğumuz kay kaylarımızla yattığımız oluyor.
Yaşadıkça: Peki kay kayın tarihçesi Dünya’da ve Türkiye’de nasıl ?
Onur Akın: Kaykay ‘60’ların başında Amerika’da ortaya çıkıyor. Fikir olarak sörfün karada yapılabilir olması temelinden yola çıkılmış. Bunun için ilk kaykay tahtaları daha büyük ve kullanılan malzemeler daha farklı. Zamanla değişik hareketler ve hiç bitmeyen insanoğlunun yaratıcılığı iler bugünkü halini alıyor.
Türkiye’ye gelecek olursak… Ülkemizde kaykayın ortaya çıkması ise ‘80’lerin sonuna denk düşüyor. Ama bu spor Amerika çıkışlı olduğu için malzemesi de orada üretiliyor. Bu nedenle malzeme sıkıntısı var. İşte özellikle o malzeme sıkıntısı nedeni ile kaykay ülkemizde gelişemedi ?
Yaşadıkça: Malzemeleri dışarıdan mı alıyorsunuz? Size pahalıya patlamıyor mu?
Onur Akın: Tabii dışarıdan alıyoruz. Çünkü biz bununla ciddi olarak uğraşıyoruz. Ama kırtasiyelerde satılan bizim aramızda “kırtasiye kaykayı” tabirinin doğmasına yol açan ve 15-60 YTL arasında değişen fiyatlara satılan malzemelerde var. Fakat biz kay kaylarımızın her parçasını internet üzerinden ayrı ayrı satın alarak, ortalama 100-112 dolar verip,üzerine bir de kargo parası ödeyerek ABD’den getirtiyoruz.
Yaşadıkça: Yurtdışında kaykaya olan bakış nasıl ?
Onur Akın: Yurtdışında buna gerçekten profesyonel bir spor olarak bakılıyor, çünkü yeteneğe bağlı olarak yapılan bir şey. Ayrıca Amerika’da bu sporun yasalarda yeri bile var. Şöyle ki; eyaletlerde nerelerde kaykay yapılabileceği yasalarla belirlenmiş, bu yasalara uymazsanız hapis cezasına varan yaptırımlar var. Yani adamlar yasalarına bile bu sporu koymuşlar. O kadar ciddiye alıyorlar. Tabii skatepark denilen özel kayma alanları da var.
Tabii bu işte kullanılan ekipmanlardan tutun kayma alanlarına kadar her şeyi standart hale getirmiş olmaları da ayrı bir unsur. Özel olarak ka kay yapmak için yapılmış skateparkları mevcut. Ülkemizde de Ankara’da Etlik, Konutkent 2 ve Korusitesi’nde, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, İzmir, Kayseri ve Gaziantep’te skateparklar var. Ama buralar hem teknik anlamda yetersiz hem sayı bazında az.
Ayrıca özellikle Amerika’da kaykay çok ciddi bir endüstri haline gelmiş durumda. Firmaların kişisel ve oluşturulmuş olan kaykay takımları üzerinden çok ciddi sponsorlukları bulunuyor. Orada kişiye veya kaykay takımına sponsor olan firma kişinin veya takımın tüm giyecek, malzeme gibi ihtiyaçlarını karşılıyor. Yıllık sözleşmeler imzalanıyor.Ve milyon dolarlar bazında rakamlara imzalar atılıyor.
Yine bu işi profesyonel olarak yapan, sponsor desteği olduğu için para, ekipman kaygısı duymayan kay kaycılar tüm dünyayı dolaşıyor. Ama sıradan bir dolaşma değil bu. Yanlarında son teknoloji kameraları, jeneratörleri, arabaları ve diğer teknik ekipmanları ile beraber dünyayı geziyorlar. Uygun bir yer bulduklarında bu ekipmanı kurarak kaymaya başlıyorlar. Ve tabii bu kayışlar sürekli kaydediliyor. Daha sonra bu görüntüler de ticari amaçlı olarak internetten satılıyor. Çok ciddi de bir kaykay video sektörü oluşmuş durumda.

Yaşadıkça: Peki yurtdışından kaymak için Türkiye’ye de geliyorlar mı ? Geliyorlarsa da nasıl haberiniz oluyor ?
Onur Akın: Öncelikle ülkemizin hava şartları çok harika ve yurt dışında, şehir içinde kaymak için koyulan yasaklar ülkemizde yok. Bir de onlara göre ucuz bir ülke olunca Türkiye yabancıları bu konuda çok ciddi olarak çekiyor. Biz de gelenleri internet yolu ile takip ediyoruz.
Yaşadıkça: Sizin bildiğimiz kadarı ile kaykayı geliştirmek için çabalarınız var. Bize bunlardan ve bu fikrin nasıl ortaya çıktığından bahsedermisiniz ?
Onur Akın: Biz 5 senedir Mansur Asrar, Özgür Mülazımoğlu ,Kemalettin Özçelik ve Engin Esen arkadaşlarımla birlikte kaykayı geliştirerek bizden sonra gelecek olan kaykay meraklısı nesile bir şeyler bırakalım istedik. Özellikle son 5 senedir, yeni yetişen kimse yoktu. Biz de yaşımız nedeni ile eskisi gibi aktif kayamıyorduk. Bu nedenle merakı olan insanları yetiştirelim istedik.
Ve biz her Cumartesi T.B.M.M Milli Egemenlik Parkı’nda toplanarak kaymayı alışkanlık haline getirdik. Sonra sayımızda arttı tabii. Şimdi her hafta sonu hava güzelse mutlaka meclis parkında toplanır ısınmak için 1 saat kayarız. Sonra havaya göre orada gün boyu da kayabiliriz, ya da araba veya otobüs ile Korusitesi, Konutkent, Ümitköy, Beysukent, Etlik, Hacettepe Üniversitesi Sıhhıye’deki Eczacılık Fakültesi, Beşevler Anıtpark, Cemreparkı ya da Altınpark’a kaymaya gidiyoruz.
Ha tabii havalar çok iyi olursa önceden planlayarak Eskişehir ve İstanbul’a günübirlik, İzmir ve Antalya’ya da 1-2 kalmak kaydı ile giderek kayıyoruz.
Biz kendimize bir gurup da demiyoruz aslında. Biz varız, biz bir olguyuz. Bu öyle bir tutku ki; gurubumuzu oluşturan kişilerin %90’ı üniversite mezunu,başarılı iş hayatı olan, evli hatta çocuk sahibi insanlardan oluşsa da bizi bir araya topluyor.
Bu yapının özellikle eğitim-kültür seviyesinin profili konusunda sanırım bu yapılanmanın kurucusu olan 4 kişiyi örnek olarak vermem yeterli olacaktır. Ben Anadolu Üniversitesi İşletme fakültesi mezunuyum. Diğer arkadaşlarımdan Mansur Asnar ODTÜ Kamu Yönetimi, Özgür Mülazımoğlu Hacattepe Eczacılık, Kemalettin Özçelik Selçuk Üniversitesi Makine bölümü mezunu;Engin Esen ise Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümü öğrencisi.
Kendimizi mantıklı, ayakları yere basan, iş-güç sahibi ama ortak noktası olarak kaykayı seven insanlar olarak tanımlıyoruz.Yeni nesil gençlerin yapısı farklı.Dejenere durumdalar. Okullarda şiddet,uyuşturucu almış başını gidiyor ve biz bunlara karşıyız, onlara iyi birer örnek olmak istiyoruz.
Tabii asıl konuya yani kaykay için neler yaptıklarımıza dönecek olursak şu anda skateboardtürkıye adı ile yeni bir internet sitesi hazırlıyoruz. Bu internet sitesi vasıtası ile bu işle ilgilenen,tanıdığımız herkese bir form gönderiyoruz. Şimdilerde bunun meyvesini almaya başladık her gün artan oranda cevaplar geliyor. Böylece sitemizde oluşacak bilgi veri tabanı sayesinde bu işi yapan herkes bir birini tanıyacak.
Bundaki amacımız bu sporla uğraşanları tek çatı altında toplayarak önce birbirlerini tanımalarını,daha sonra problemlerini tartışmalarını sağlamak. Ama nihai amacımız ülkemizin çok müsait iklim şartlarını da kullanarak yurt dışında Türkiye dışında hemen her ülkede yapılan kaykay organizasyonlarından yılda en az 1-2 tanesini de ülkemize getirmek. Bu yolla turizmde ciddi bir hareketlenme yaşanacağına inanıyoruz. Bu nedenle bu konudaki çalışmalarımız için Turizm Bakanlığı’nın da desteğini bekliyoruz.
Yaşadıkça:Ankara kaykay camiası ile İstanbul veya İzmir arasında fark var mı ?
Onur Akın: Kesinlikle var. Öncelikle burada bu sporla uğraşanlar arasında çok uzun yıllara dayanan dostluklar var. Örneğin kendimden örnek verecek olursam benim bu gurup içerisinde en yeni arkadaşlığım 6 senelik.26 yaşındayım ve bu gurup içinde 18 yıllık arkadaşlarım var.
İkinci olarak İstanbul ve İzmir’de başta kayma tekniği, stili ya da yeteneğine göre insanlar sınıflandırılır ve guruplaşmalar yaşanır. İnsanlar dışlanır. Bizde böyle bir şey kesinlikle olmaz.
Bir de son olarak orada patenciler ve kay kaycılar birbirlerine karşıt, birbirlerini sevmeyen 2 ayrı guruptur. Burada herkes iç içedir. Çünkü zaten kayma tutkunu olarak sayımızın çok az olduğunu ve anlamsız yere birbirimizi kırmamamız gerektiğine inanıyoruz.
Yaşadıkça: Son olarak neler söylemek istersiniz?
• Onur Akın: Türkiye’de sayımız çok az. Her şartta ne olur birbirimize destek olalım.Bu arada biz Ankara’da hiç kimseye yaş ve cinsiyet kısıtlaması getirmeden kapılarımızı açıyoruz.Örnek olarak Cenk TOPGÜL parka geldiğinde 9 yaşındaydı,biz ona ve ailesine;nereden,nasıl ve hangi malzemeleri temin etmesi gerektiğini anlattık ailesi de bunları ona karşıladı ve Cenk bizlerin yanında kaykay sporuna başladı.Her hafta sonu okuldan arta kalan zamanlarında meclis parkına gelerek bizim de teorik ve pratik bilgilerimizi alarak tamamen kendi azmiyle bugünlere geldi.Şuanda 16 yaşında ve mübalasız Türkiye'deki tüm kaykaycılar arasında en iyi yerde bulunmakta.Buradan da anlaşılacağı gibi gerçekten bu işe gönül vermiş olan herkesi ayrım yapmaksızın destekliyoruz
Bizim açtığımız kapıdan girmek isteyenleri her Cumartesi Meclis Parkı’nda bekleriz.
Yaşadıkça. Çok teşekkür ederiz.
Onur Akın: Bende kaykay sporunu geliştirmek için harcadığımız çabalara destek verdiğiniz için size çok teşekkür eder, yayın hayatında derginize başarılar diliyorum.

Bu yazı; 2005 yılında Yaşadıkça Dergisi(Ankara Life)'ne verilen bir roportajdır. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve yazar ismi belirtilmeden başka yerlerde kullanılamaz!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİMARİ YAPILARDA GÖRME ENGELLİLER İÇİN İÇ ve DIŞ MEKANDA YAPILAN DÜZENLEMELER

KAYKAY SPORUNUN TARİHÇESİ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİM SÜRECİ

SKATE İZMİR