DÜNYAYA TEPEDEN BAKAN ADAMIN GÖZÜYLE ŞEHİRLERE TEPEDEN BAKTIK

Yazı: Mustafa Onur AKIN
mustafaonurakin@gmail.com
Fotoğraflar: Yann Arthuss BERTNARD
Manuplasyonlar: Mustafa Onur AKIN


1946 yılında Fransa’da doğan Yann Arthus Bertrand; gazeteci, çevreci, bilim insanı, yönetmen, araştırmacı ve fotoğrafçı kimlikleriyle son dönemde adını sıkça duyduğumuz YUVA (HOME)* adlı belgesel filminin de yönetmenidir. Kamusal anlamda çevre bilincini artırmaya yönelik bir çok çalışma yürüten Yann Arthus Bertrand aynı zamanda kar amacı gütmeyen GoodPlanet kuruluşunun da kurucusudur.

*Yuva (Home) Fransız fotoğrafçı Yann Arthus Bertnard'ın yönettiği 2009 yapımı belgesel film. Dünya'daki çeşitli yerlerin havadan çekimlerinin birleşiminden oluşan film, yaşamın çeşitliliğini ve insanlığın gezegendeki ekolojik dengeyi nasıl tehdit ettiğini gösterir. Film 5 Haziran'da salonlarda, DVD'de ve YouTube'da aynı anda gösterime sokuldu. Yuva 81 ülkede birden aynı tarihte gösterime girerek bir dünya rekoru kırdı. Film çoğunlukla hiçbir ücret ödenmeksizin izlenebilecek şekilde her formatta yayınlandı. Toplam 488 saat ham görüntüden oluşan Yuva belgeseli 54 ülkede 217 günde çekildi ve Belgeselin online tanıtımı için YouTube'da "HomeProject" adında bir kanal oluşturuldu. Dünya'nın çeşitli yerlerinden yapılan çekimleri içeren kısa videolar bu kanala yüklendi.

Genellikle vahşi hayvan fotoğrafları çeken sanatçı, ağırlıklı olarak havadan yaptığı çekimlerden dolayı “DÜNYAYA TEPEDEN BAKAN ADAM” ünvanı ile ve National Geographic için yaptığı çalışmalar ile tanınmaktadır. Dünya çapında 60’ın üzerinde fotoğraf kitabı bulunan çok yönlü sanatçının, “Turkey From The Air” adında Türkiye’nin doğal güzelliklerini ve kültür çeşitliliğini anlatan bir fotoğraf kitabı da bulunmaktadır.

Dünyanın bir çok bölgesinde helikopterden ve balondan çekimler yapan sanatçının gözüyle ŞEHİR KADRAJINA TEPEDEN BAKtık.



Yaşam denilen mucize yaklaşık 4 milyar yıl öncesine dayanmaktadır.

Kainatın mucizesi olan yaşam sözcüğünün üzerine yüklenen ve şuan hepimizin bildiği anlamı kazanmasındaki en büyük etken şüphesiz ki insanlardır. Bizi diğer canlı ordusundan farklı kılan ve her zaman büyük tartışma konusu olmuş homosapienlerin yani akıllı insanların ortaya çıkışı ise 200 bin yıl kadar öncesine dayanmaktadır. Vakti zamanında ilkel olan insanoğlu, 180 bin yıl boyunca göç ettikten sonra uygun iklim koşullarıyla birlikte yerleşik yaşama geçmiştir. Yerleşik yaşamla birlikte zamanla doğadan en iyi şekilde yararlanmaya başlayarak, yaklaşık 10 bin yıl kadar önce de insanlık tarihinin en büyük devrimi kabul edilen tarım keşfedilmiştir. Tarımla birlikte tahıl üretimini de öğrenen insan, toprağı muazzam bir gayretle işleyerek binlerce yıldır süregelen yiyecek telaşını da hafızalardan silmeyi başarmıştır. Bu büyük başarıyla birlikte artık kendi kendine yetebileceğini görmüş, oluşturduğu bu alanda taşlarla böldüğü işlevsel sınırlara şehir ismini vermiştir.


Şehirde yaşamak demek


-Son 60 yılda 3’e katlanan dünya nüfusunun yarısından fazlası demek,
-Son 20 yılda şehirlere taşınan 2 milyardan fazla insan demek,
-Modern tarım sayesinde, aynı ebatlarda ve mükemmel olarak üretilen tarım maddeleri demek,
-Et talebini karşılamak için kurulan hayvan çiftliklerinde yetiştirilen hayvanların hiç birinin otlak görememesi demek,
-1 kilo patates için 100 lt
1 kilo pirinç için 4000 lt
1 kilo sığır eti için 13000 lt su harcanması demek,
-900 milyon araç demek,
-1950’den bu yana 20 kat artan ticaret hacminin daha da artarak tüketim çılgını olunması demek,
- Büyük balıkların neslinin tekrar büyüyecek vakti bulamadıkları için yok olması demek
-Balık avlanma bölgelerinin 3\4’ünün yok olması demek
-Balık tüketiminin 5 kat artması yani 18 milyon tondan 100 milyon tona çıkması demek
-Ürdün Nehrinin sularının dünyanın 4 bir yanına ihraç edilen meyvelerde kullanılarak artık Lut Gölü’ne akmayışı demek
-10 nehirden 1’inin yılın bir kaç ayında denize karışmaması demek,
-Hindistan’da 21 milyon su kuyusu kazılması ve bu kuyuların %30’unun kuruması demek,
-Bazı şehirler için kişi başı günde 800 ile 1000 lt arası su tüketimi demek,
-Amazon ormanlarının son 40 yılda %20’sinin yok olması demek,
-Kağıt ihtiyacının daha da artması ve kağıt için gerekli olan okaliptus ağaçlarının toprağa salgıladığı zehir nedeniyle başka bitkilerin yetişememesi demek,
-Fuzuli olanın, hayati olana tercihi demek,
-Kutuplarda bir kaç yıl önce gemilerin giremediği alanlarda şimdi yüzüyor olması demek,
-Amerika, Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan kuzey batı buzul geçişinin açılıyor olması demek,
-Bilim adamlarının tahminlerini artık tutturamadıkları demek,
-Kıta buzullarının kalınlığını son 40 yılda %40 kaybetmiş olması demek,
-Daha önce hiç solumadığımız havada soluk almak demek,
-Buzulların erimesi demek,
-Dünyanın, 9 milyar insanın yükünü taşıyamaması demek,
-Her gün 5000 insanın kirli içme suyundan dolayı ölmesi demek,
-Temiz içme suyuna ulaşımı olmayan 1 milyar insanın, sayısının artarak devam etmesi demek,
-1 milyara yakın aç insan sayısının artarak devam etmesi demek,
-Ekilebilir toprakların kalıcı hasar gören %40’lık oranının daha da büyümesi demek,
-Her yıl 13 milyar ormanın yok olması demek,

Dünya’ya neler oluyor böyle demeyin, her insan tek başına bir şeyler yapabilir. Önemli olan bir yerlerden başlamak. Hepimiz futurist insanlarız ve futuristik olmak demek geleceği en iyi şekilde düşünen, plan yaparak hedefine\hedeflerine ulaşan demek!


Bu yazı; Bak Uluslararası Görsel Sanatlar Dergisi 16.sayısı için hazırlanmıştır. İzin alınmadan ve yazar ismi belirtmeden başka yerlerde kullanılamaz!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİMARİ YAPILARDA GÖRME ENGELLİLER İÇİN İÇ ve DIŞ MEKANDA YAPILAN DÜZENLEMELER

KAYKAY SPORUNUN TARİHÇESİ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİM SÜRECİ

SKATE İZMİR