Yeni Güne Merhaba Demek, Diyebilmek

 Öyle bir fırtına kopar ki bazen kırmızıya boyanır her yer grinin aksine... Tam ortasında kalmışsındır. Kaçmak, uzaklaşmak istersin; yer yarılsa içine girecek kadar kaçarak uzaklaşmak...


Şiddetlendikçe şiddetlenir kaçamazsın, bırakacaksındır kendini, mecbursundur, nereye uçurursa uçuracaktır... 


Derin bir nefes alırsın ve bakarsın, ne yer yarılmıştır, ne de uçabiliyorsundur. Ve hatta inadına o gün ayakların yere sımsıkı basıyordur. Yapacak bir şey yoktur... Tam o sırada savrulursun, tutunacak bir yer, bir dal ararsın ve seni taşıyacağına inandığın bir ağacın dalına tutunursun, sedir ağacına... 


Sedirdir sağlamdır, kolay kolay kırılmaz, seni taşır. Fırtına o kadar şiddetlidir ki sedir de çatırdamaya başlar, korkarsın, ümidini yitirdiğin anlar olur, yorulmuşsundur ama pes etmezsin, bilirsin ki en güçlü ve sağlam ağaçtır o, seni korur, güvende tutar sen bırakmadıkça. 


Yağmur, rüzgar, toz, çamur birbirine geçmiştir. Yorulmuşsundur, kendinden geçercesine... 

Üzerinde dallar, yapraklar ve topraktan oluşan bir örtünün altında açarsın gözlerini, mezarı andıran... Fırtına dinmiştir. Kafanı kaldırır etrafına bakarsın, her yer darmaduman olmuştur. Seni kırık dallarıyla örten, tabir yerindeyse toprakla gök arasına gömen sedire bakarsın paramparça olmuş ama hala ayakta durmaktadır.. O an şükredersin, her şeye. Yere, göğe, toprağa, suya, tüm canlılara, canlara... Sonra göğe bakarsın, güneş doğmuş, pırıl pırıl ve her şey olması gerektiği gibidir yeniden. Sonra, her şeyi onarması için yeni güne yeniden merhaba dersin. Merhaba...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİMARİ YAPILARDA GÖRME ENGELLİLER İÇİN İÇ ve DIŞ MEKANDA YAPILAN DÜZENLEMELER

KAYKAY SPORUNUN TARİHÇESİ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİM SÜRECİ

SKATE İZMİR