Böyle de bir şey var:

Kimine göre işten eve gelerek yemekten sonra yürüyüşe çıkabilmek, kimine göre altında arabanın olması, kimine göre de her gün düzenli sporunu yapabilmek güzel bir yaşamın tanımı...

Haftasonu bir arkadaşım geldi Ankara'dan kaykay yarışmasını izlemeye. Saçları beyazlamış, eminim benim de olsa beyazlamış görünürdü.. Konu konuyu açtı oturduk eskileri konuştuk. İlgi alanımız olmasından ve hayatımızın büyük bölümünü buna adadığımızdan extreme sporların bizim zamanımızdaki halinden şimdiki geldiği noktaya kadar... Bir avuç arkadaş başlatmıştık bu çılgınlığı Türkiye'de yaklaşık 30 yıl önce! Bu sporla ilgilenen şimdiki çocuklar üzerinden insan yaşamını, refahı, güzeli, aşkı, sevgiyi, huzuru, iyiyi, kötüyü, mutluluğu vb insana özgü herşeyi sorgulayarak sayısız anektod ürettik. Bizle onlar arasında bir sürü karşılaştırma yaparak şu an nerede olduğumuzu, mutlu olup olmadığımızı, gelecek kaygılarımızı ve nereye doğru gittiğimizi bulmaya çalıştık. Doğrusunu söylemek gerekirse kafamız çok karıştı...

Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezken herbirimiz mecburiyetten yollarımızı çizmişiz ve göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş onca yıl! Sonuçta biz de bir zamanlar bedenen onlar gibi değil miydik? Onların yaptıklarını yapmış, onlar gibi yaşamıştık ama onlar her zaman koşullardan dolayı bizden daha öndeydiler! Biz ne yaparsak yapalım eskiye dönemeyecek ve onlar gibi olamayacaktık ama onlar bizim yaşadıklarımızın benzerlerini vakti gelince yaşayacaklardı. Vee bingoo! Formülü bulmuştuk. Yaşımız ne kadar olmak istediğimiz yerden uzak olsa da hiç bir şey için geç değildi ve yapmak istediğimiz şeyleri bir yerlerden başlatmak gerekiyordu.



Anladık ki zaman gerçekten çok değerli. Koşuşturma, telaş, kaygı derken akıp gidiyor... Beden yaşımız büyük olsa da ruh yaşımız hep küçük ve öyle kalacak bu da bir gerçek... TV'de şarap kelimesinin bile artık sansürlenmeye başladığını az önce öğrendiğim c'anım ülkemde, bulunmaktan en çok zevk aldığım yerin dün yanıp kül olması ve bir kaç saat önce havalimanında patlayan canlı bombanın da etkisi son bir kaç aydır süre gelen karamsarlığıma karamsarlık katmış, gelecek kaygılarımı ve umutsuzluğumu daha da artırmış bulunuyor! Panik halindeyim ama güzel işler başarmak, sevdiklerimizle ve sevdiğimiz şeyleri yaparak mutlu ve huzurlu yaşamak da bize bağlı.. Bu sebeple bu günü hayatımın dönüm noktalarından biri ilan ediyor gelecek güzel günlerde bu yazıyı okuyarak ne kadar güzel bir yeni başlangıç yaptığımı hatırlayarak mutlu olmak istiyorum. Bu dönüm noktasıyla da önce kendimi sonra da benimle birlikte sevdiklerimi ve çevremi faydalı işler yapacağım mutlu ve huzurlu bir geleceğe sürükleyeceğimi bildirmek istiyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİMARİ YAPILARDA GÖRME ENGELLİLER İÇİN İÇ ve DIŞ MEKANDA YAPILAN DÜZENLEMELER

KAYKAY SPORUNUN TARİHÇESİ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİM SÜRECİ

SKATE İZMİR